Executive MBA

Liderlik becerilerini artırmak ile ilgilenen yöneticiler, yoğun iş yüklerine ve ağır çalışma tempolarına rağmen, bazen bir lisansüstü işletme programına katılmak için zaman ayırmak isterler. Bununla birlikte, birçoğu mevcut iş alanlarında önemli bir bilgi birikimine ve deneyime sahip olan bu tam zamanlı yöneticiler, yöneticiliğin zorluklarını ve inceliklerini araştıran ileri düzey bir işletme eğitimi almaya yönelirler. Sonuç olarak, genellikle kendileri gibi liderler için tasarlanmış, executive MBA programları olarak adlandırılan dereceli işletme programlarını tercih ederler.

Executive MBA Nedir?

Yönetici İşletme Yüksek Lisans Programı diyebileceğimiz executive MBA – (EMBA), tecrübeli liderlerin, zaten deneyimli yöneticiler olmalarına rağmen, işlerinin bazı yönlerini daha iyi anlayabilmek adına tercih ettikleri bir lisansüstü eğitim programıdır. Executive MBA programları, yönetim kariyerlerini sürdürürken lisansüstü eğitimlere da katılmak isteyen deneyimli iş adamlarının mesleki ihtiyaçlarına göre şekillenir.

Executive MBA ve MBA Arasındaki Farklar

Geleneksel tam zamanlı MBA ile  EMBA olarak da kullanılan ve daha çok yöneticilerin tercih ettiği executive MBA arasında birçok fark bulunur. Zamanlamanın ötesinde, iki program türü arasındaki farklar şu şekildedir:

• Geleneksel tam zamanlı İşletme Yüksek Lisansı MBA programları işin temellerine eğilirken yönetici MBA programları işin ayrıntılarına ve inceliklerine odaklanır.

• EMBA mevcut bir yöneticiye nasıl daha etkili bir lider olunacağını öğretmeyi amaçlarken geleneksel MBA kişiyi bir yönetim kariyerine girmeye hazırlar.

• Executive MBA programları sunan işletme okulları komisyonu EMBAC’ ye göre, ortalama bir EMBA öğrencisi 38 yaşındadır ve yaklaşık 14 yıllık bir iş deneyimine sahiptir.

• EMBA ders programları, profesyonel çalışma hayatındaki yöneticilere hitap ettiğinden, dersler genellikle cuma günü ve hafta sonu olarak düzenlenmiştir. Tam zamanlı MBA programlarında ise adından da anlaşılacağı üzere program haftanın günlerine yayılmıştır ve çoğunlukla beraberinde bir iş hayatına devam etmeye olanak tanımaz.

• EMBA sınıf oturumları genellikle uzun sürelidir ve bu da kursların tam zamanlı bir MBA programının gerektirdiğinden daha az sayıda güne sıkıştırılmasına imkan verir.
• EMBA programı öğrencilerinin çok yoğun olmayan kampüs hayatları ve daha az kişilerarası etkileşimleri bulunurken, tam zamanlı MBA öğrencileri tüm günlerini okulda geçirdikleri için daha sosyal bir öğrencilik hayatları vardır.

• EMBA programı bitirildikten sonra alınan akademik diploma, tam zamanlı MBA öğrencilerine verilen “İşletme Yüksek Lisans Derecesi” sertifikası ile aynı olmakla birlikte, bazı okullarda resmi düzeyde “yönetici” tabirini içerir.

• Executive MBA programı öğrencileri profesyonel iş hayatlarını da bir yandan sürdürebilirler ancak tam zamanlı MBA öğrencilerinin bu süreçte çalışma hayatını devam ettirecek vakitleri genelde bulunmaz.

• Geleneksel bir MBA genellikle iki yıllık bir programdır ve katılımcılar aynı zamanda bir iş hayatı sürdürmek düşüncesiyle yarı zamanlı olmayı seçerlerse MBA eğitimleri üç ya da dört yıla kadar uzayabilir. Ancak EMBA programları zaten yarı zamanlı oldukları için iş hayatı yanında üst düzey yöneticilik eğitimini almayı da mümkün kılar.

• Executive MBA programlarına katılmak için en az beş yıllık yönetim tecrübesine sahip olmak gerekir. Geleneksel tam zamanlı MBA programlarına ise herhangi bir lisans programından mezun olan herkes, çalışma hayatı geçmişi olmasa da katılabilir.  Ancak MBA başvuru sahiplerinin genellikle kabul sürecinin bir adımı olarak Lisansüstü Yönetim Kabul Testine (GMAT) girmeleri gerekir.

• EMBA programına katılan yöneticilerin öğrenim masraflarının büyük kısmını işvereni karşılarken MBA öğrencisinin daha düşük olan eğitim masrafları genellikle öğrencinin kendisine aittir. EMBA öğrencileri tam zamanlı maaş almaya devam ederler. MBA eğitim masraflarını burs şeklinde karşılayan şirketler, eğitimi tamamladıktan sonra birkaç yıllık birlikte çalışma taahhüdü isterler. Bu da MBA seçerken kariyer hakkında emin olarak adım atmayı gerektirir.

• EMBA öğrencisi iş yerinin bulunduğu bölgedeki yerel okullarla sınırlı iken, MBA öğrencisi, hangi okula giderse gitsin aldığı programın derslerine katılabilir.

• EMBA programlarının öğrencileri, teoride öğrendiklerini hemen işyerlerinde uygulayabilme avantajına sahiptir. MBA öğrencilerinin ise birikimlerini deneyimlemek için İşletme Yüksek Lisansı eğitimleri sonrası iş hayatına atılmayı beklemeleri gerekmektedir.

EMBA katılımcıları, iş hayatının yoğunluğu ya da aileden kaynaklanan dikkat dağınıklığını en aza indirmek için, yoğun ders çalışma programıyla eğitimi daha kısa sürede bitirme eğilimindedir.

Gerek EMBA gerekse MBA programları, eğitim sonunda iş garantisi vermezler ancak her ikisi de katılımcıları çeşitli becerilerle, değerli bir iş ağıyla iyi derecede donanımlı hale getirmelidir. Hangi programı seçeceği, öğrencinin zaman ve maddiyat konusundaki esnekliğine bağlıdır.